Haber

‘İmamoğlu toplantılara giremeyecek, biz o kapıyı kırarız gireriz’

İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, Maraş merkezli depremlerin ardından bölgeye yardım ulaştırmak için bir lojistik üs haline geldi. Mimar Kadir Topbaş, Gösteri ve Sanat Merkezi’nde incelemelerde bulundu.

ANKA’nın haberine göre; İmamoğlu, gazetecilerin İstanbul Valiliği ve bakanlıklar tarafından düzenlenen afet toplantılarına İBB’nin davet edilmediğini hatırlatması üzerine şunları söyledi:

“Milletin adaletsizliğe tahammülü kalmadı. Bu şehirlerin yüzde 45’i son 22-23 yılda yapıldı. Yani şimdi deprem algısıyla yıkılan şehirlerin yüzde 45’i bu dönemde yapıldı. bizim tabutlarımızı yapar mı?Toplum işin yarısıdır.Hassasiyet,toplumun sahiplenmesi,toplumun bir işi sahiplenmesi.Üç beş kişinin inadı mı yoksa teşhir mi daha çok kazandıracak.Bu olamaz.Veriler ve bilgiler bugün elde ettiğimiz şehirlerin yüzde 50-60’ı yıkıldı veya yıkılmak üzere Ekrem İmamoğlu toplantılara falan giremeyecek o kapıyı kırarız içeri gireriz. çok hızlı yapılması gereken bir şey, yani depremzedelere güvenli bir barınma ortamı sağlamak.”

15 bini aşkın gönüllünün emeği, bağışçıların katkıları, İBB ve iştiraklerinin desteğiyle devam eden yardım kampanyası için 11 gündür aralıksız çalışan İmamoğlu, merkezde bulunanlarla bir araya geldi. söz konusu:

İBB SARSMA BÖLGESİNDE GÜÇLÜ: İBB güçlü bir sarsıntı bölgesinde. Bölgede 3.000’in üzerinde çalışanımız ve 2.000’in üzerinde aracımız var. İçinde çok güçlü vinçlerimiz var. Diğer çok güçlü donanımlı araçlarımızla bölgede dolaşan araçlarımız var. Çok renkli bir ekip gönderdik. Öncelikle sayıları bine yaklaşan arama kurtarma ekibi yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Hala devam ediyor ama ne yazık ki sona yaklaşıyoruz.

SAHADA İŞBİRLİĞİNİ GELİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ: Bölgede sağlık ve sosyal hizmetler, İSKİ altyapı onarım hizmetleri, portatif tuvalet ve duş, bölgede misyon barınma ve tahliye sağlayan iki vapur, veteriner hizmetleri, portatif fırın ve mutfak ile ilgili çalışmalarımız devam etmektedir. Ve böyle koordine olduk. İstanbul’da 14 CHP’li belediye yanımızda. Koordine etmek için adımlar attık. Hatay’da yine onlarla birlikte hareket ediyoruz. Açıkçası bundan memnun değiliz. 11 büyükşehir belediyesi başta olmak üzere Türkiye’nin diğer belediyeleri ile işbirliği içinde elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Örneğin; Hatay’ın koordinatör belediyesiyiz, bu bizim belirlediğimiz bir şey değil. AFAD en başta Hatay’dan bizi sorumlu tuttu. Hayatını kaybeden insanlarımıza karşı üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirdikten sonra artık sahada çocukların eğitimi başta olmak üzere sağlık, barınma, beslenmeye dayalı ve bazı fiziksel ihtiyaçlarını iyileştirmek durumundayız. Aslında sürdürülebilir bir hizmetten bahsediyorum. Bunu en az bir yıl için planlıyoruz.

ŞİMDİYE KADAR 20 BİN RANDEVU ALINDI: Vatandaşlara yardım etme duygusunu geliştirerek ve onları anlamlı bir şekilde koordine ederek yardım ulaştırıyoruz. Yenikapı ve Kartal’da yerlerimiz var. Şimdiye kadar 20.000 hevesli görev aldı. Bunların sayısı artacak ve artmalı. Bu dayanışmayı büyütmeliyiz. Olağan kayıplarımızı geri getiremeyeceğiz. Ancak o bölgeye karşı büyük bir sorumluluğumuz var. Ancak bir İstanbullu olarak günümüz ihtiyaçlarını karşılayan hizmetlerde üzerine düşeni alanında en güçlü şekilde yapmaktadır. İstanbul Türkiye demektir. En çok yardımı bizden bekliyorlar. Bu bilinçle kurum olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

Ekrem İmamoğlu, bir gazeteciye, “İktidar deprem bölgesinde CHP’li belediyelere zorluk mu çıkarıyor?” diye sordu. Sorusuna şu şekilde cevap verdi:

“Bugün kamuoyunda yapılan tartışmaların yanlış olduğunu düşünmüyorum. Şu anda bu çalışmanın uyumlaştırılmasından asıl sorumlu olan AFAD diye bir kurumumuz var. Elimizden geldiğince AFAD’a yardımcı olmak için var gücümüzle çalışıyoruz. bundan sonra ne yapmamız gerektiğine dair bir değerlendirme yapacağız, çünkü bu afetin bu acılı ve sıkıntılı günlerinden sonra, hayatın akışını düzenlemeye başladığımız andan itibaren, bu tecrübeleri başka afetlerde yaşamamaktan bahsetmezsek. ya da masaya gelmezsek o daveti ben yaparım ya da kendim yaparım.Yapmazsak ileride daha büyükleri bizi bekler.İstanbul halkının sorumluluğunu üstlenmiş bir belediye başkanı olarak ben yapamam. Bu yüzden biliyorum ki bunları gerçek zamanlı olarak tartışıp sizlerle paylaşmak daha gerçek. sonunda halkın karşısına çıkacak Bu ay mevcut bilgi birikimimizi, yaklaşık 4 yıldır yaptığımız çalışmaları ve daha önce yapılan çalışmaları bütünleştirerek eylem planımızı açıklayacağız.”

‘KAPIYI KIRIRLAR BİZ GİRİRİZ’

İmamoğlu, İstanbul Valiliği ve bakanlıklar tarafından düzenlenen afet toplantılarına İBB’nin davet edilmediğinin basın mensuplarına hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:

“Milletin artık haksızlığa tahammülü kalmadı. Bu şehirlerin yüzde 45’i son 22-23 yılda yapıldı. Yani deprem algısı sonucu yıkılan şehirlerin yüzde 45’i bu dönemde yapıldı. Biz mi yaptık? tabutlarımız?Toplum işin yarısıdır.Hassasiyet,toplumun sahiplenmesi,toplumun bir işi sahiplenmesi.Üç beş kişinin azmi veya daha çok kazandıracak teşhirdir.Bu da olamaz.Veriler ve bilgiler. bugün elde edilen şehirlerin yüzde 50-60’ı yıkıldı veya yıkılmak üzere Ekrem İmamoğlu toplantılara falan giremeyecek o kapıyı kırarız içeri gireriz şimdi olması gereken bir şey var çok hızlı yapılması, yani depremzedelere güvenli bir barınma ortamı sağlanmasıdır.

Mart ayında hızlı bir şekilde başlayacağı söylenen sorun plansız bir iş. Hatay’a bu vahşeti kim yapıyor? Hatay dediğin, binlerce yıllık insanlık tarihinin olduğu bir şehirdir, Adıyaman’dır, Kahramanmaraş’tır. Yani bir plan ortaya koymadan hızlıca beton binalar yapacağız düşüncesi bugün o binaların yüzde 50-60’ını fiilen yıktı. İlk planlama, ilk tasarım, sosyoloji ve maneviyat insanı, yaşam kültürü, tarih, maneviyatı koruma. O izleri bugünden yarına taşıyan sürdürülebilir bir anlayış. Burası siyasi demeçler, siyasi rantlar ve seçim sözü verme yeri değil. Herkesin farkına varın. Ben tam tersini öneriyorum. Ülkemizin ulusal ve uluslararası deneyimlerinin ön plana çıktığı sofralarda, kentler adına bir planlama kültürünün devreye sokulması kuraldır. Önce bunun gibi kelimeler kurun. Hadi başlayalım. İmalat kolaydır. Yüklenici işi bulmak kolaydır. Para da var. Bunlar bulunamayan ve yapılamayan işlerdir.”

‘İNTERNET HUKUKA HESAP VERMELİ’

Yardım için oluşturulan Yenikapı Lojistik Merkezi’nde günlerdir görev yapan gönüllülerle gündeme gelen İmamoğlu, Türkiye isimli gönüllüyle yaptığı sohbette değerli açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, arama kurtarma çalışmalarının yoğunlaştığı bir dönemde Türkiye adlı gönüllünün internetin kesilmesi ve üniversitelerin online sisteme dönmesi şikayeti hakkında da şunları söyledi:

“İnternetin yavaşlaması sorunu, o enkazın en ağır anlarından birindeki durum çok acı bir karar. O kararı veren ve bu karara kim aracı olduysa yargılanmalıdır. Üstelik ben bizzat şahit oldum. internet sorunu özellikle böyle bir felakette işe yarıyor.Günüm geçti bir üzücü şey daha söyleyeceğim.İnternetin olmaması bir bölgede internet yokken,taşınabilir istasyonumuzun gelmesi ve hizmete girmesiyle, Enkazdan atılanlar birer birer akrabasının cebine düşmeye başladı.Orada yaşayan biri olduğu ve saatlerdir mesaj attığı ortaya çıktı.Düşmanlık yapanların aklı zayıf.Buna zarar veriyorlar. ülke ve halkı.Medyayı kötüye kullananlarla ilgili yasal düzenlemeler var.Ama şartların tamamen kapatılması kabul edilemez.Bu da can kayıplarına neden oldu.Bir iki yıl önce söz vermiştik ortak paydamız olmayacak. Afet anında bağlantı sorunları. Verenler mutlaka halka karşı hesap vermelidir. gelmeli.

‘HER GÜN ‘ÜNİVERSİTELER AÇILIR’ DİYECEĞİZ’

Dünya en sıkıntılı anlarında var olmak ve ayakta durmak için eğitimle yola çıktı. 2. Dünya Savaşı’nda ayakta duramayacağı söylenen Almanya, üniversitelerimiz var diyerek ayağa kalktı. Online sisteme geçmek tüm üniversitelerin işi değil, bir an önce açılması lazım. O bölgedeki gençleri Türkiye’nin diğer bölgelerine dağıtmak ve eğitimlerine devam etmelerini sağlamak zorundayız. ‘İyi bir eğitim al. Şu anda güvenli evlerde yaşamalarını sağlayamadık. Biz yapamadık sizin nesil yapsın. ‘Doğruluktan ve disiplinlerden asla ödün verme’ dememiz gerekiyor. İlkelerinden taviz vermeyen nesiller yetiştirmek yerine okulların kapatıldığı, yurtların bırakıldığı söylendi. Yurtlarımızı kapatmayacağız. Gençlerimizi evlerimizden kovmayacağız. Her gün üniversite açmaya davet edeceğiz.” (HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu